İklim krizinin bu kadar gündemde olduğu bir dönemde Türkiye’nin en büyük market zincirlerinden biri olan BİM, depolarına çatı GES (güneş enerjisi santrali) sistemleri kurmaya başladı. Amacım kesinlikle bir firmanın reklamını yapmak değil ama bana soracak olursanız bu oldukça büyük ve mantıklı bir adım. Özellikle şu an içerisinde bulunduğumuz gibi bir enerji krizinden en az hasarla çıkmanın yollarından birisi de kendi temiz enerjinizi üretmek. Daha önce Batman, İstanbul Arnavutköy ve Iğdır depolarının enerji kullanımlarının tamamını (Batman deposu için %70) çatı GES ile sağlayan BİM şimdi de Denizli deposunda çatı GES’e geçti. Peki bu proje mantıklı mı? Amorti süresi nedir? Diğer şirketlere ve piyasaya etkisi nasıl olur? Hadi gelin bu soruların cevaplarını bulmaya çalışalım.
Projenin İncelenmesi
Öncelikle kısaca projeyi inceleyelim. Depoların enerji tüketimi üretimine, kullanılışına, içindeki sistemlere gibi birçok farklı parametreye bağlıdır. Ama genellikle bir gıda ve ürün deposunun ısıtma ve aydınlatma dışında, iş makinesi kullanımı ve özellikle ürünlerin taze tutulabilmesi için soğuk hava depolarının kullanımı gibi enerji harcamaları oluyor. Bu harcamalarda en büyük payı soğuk hava depoları almaktadır. Bu enerji ihtiyacının karşılanması için projelerde 275W poli kristal ya da 400W mono kristal paneller kullanılmış. Kurulan ilk üç çatı GES sisteminin toplam gücü 2.23MW ve depoların enerji ihtiyacının tamamını (Batman deposu için %70) bu sistemler karşılıyor. En son kurulan Denizli çatı GES ise 2.043 MW kurulu güç ile toplam kurulu gücü yaklaşık 4.3 MW’a çıkarmış oldu. Denizli projesi ile yılda yaklaşık 1400 ton, toplam 4 proje ile yılda yaklaşık 2800 ton karbon salımı engellenmiş oldu. Bu sayılar çok yüksek gibi görünse de Türkiye enerji kullanımının yanında çok düşük kalabilir. Yine de bence özel bir şirket için oldukça iyi başlangıç sayıları olduklarını söyleyebilirim.
Böyle Bir Projenin Amortisi Nasıl Olur?
Çatı GES sistemlerinin maliyetleri büyüklüklerine, güçlerine, kullanılan malzemeye, kurulduğu alana ve konumuna gibi birçok farklı etkene bağlıdır. Ne yazık ki BİM projelerinin ayrı ayrı maliyetlerini açıklamamaktadır. Ama elimizde bazı veriler var ve bunlar üzerinden yorum yapmayı deneyebiliriz. Öncelikle ilk üç proje (Batman, İstanbul Arnavutköy ve Iğdır) için toplam 6.5 milyon TL yatırım yapıldığı açıklanmış. Tabi bu sayının toplam yatırım olduğunu belirtmekte fayda var. Yani bu yatırım içerisinde diğer projelerin araştırılması, planlanması, marka ve ürün seçimi gibi diğer işlemlere harcanan paralar da var. Bu bilgiyle birlikte planlanan amorti süresinin 4-5 yıl civarında olduğunu ancak artan enerji fiyatları ile bu sürenin azalabileceği belirtilmiş. Yazımın başında benim de belirttiğim olay aslında buydu. Böylesi bir enerji krizinden çıkmanın en az hasarlı yollarından birisi kendi temiz enerjinizi üretmek. Amorti süresinde beklenen bu azalmayı fikrimin kanıtı olarak düşünebiliriz. Bu projelerin tahmini amorti süresi ve yapılan yatırım, piyasa ortalamasına kıyasla hiç kötü oranlara sahip değil. Eğer her şey hedeflenen şekilde ilerlerse BİM’in bu işten oldukça karlı çıkacağını söyleyebilirim.
Diğer Şirketlere ve Piyasaya Etkisi
Güneş enerjisi yatırımları son yıllarda oldukça yükselmiş durumda. Bu trendin de kolay kolay biteceğini düşünmüyorum, hatta ivmesini arttırarak ilerleyeceği fikrindeyim. Artan teknoloji ve daha temiz bir geleceğe olan duyarlılık arttıkça teknolojinin fiyatı azalmaya, yapılan yatırımlar ise artmaya devam edecektir. Bu ve benzeri birçok projeyi yakın zamanda duymaya devam edeceğiz ve bu projelerin başarısını gördükçe daha da çok firma ve kişi piyasaya girecektir. Bakalım zaman ne gösterecek?
No comments yet.